Sonuçta hepimiz yeterince alaycılık, şüphecilik, üçkağıtçılığa sahip olmalıyız.
Balıkçılar, denizin tehlikeli ve fırtınanın berbat olduğunu bilirler ama bu tehlikeler hiçbir zaman onları karada tutmaya yeterli değildir.
Eğer daha sonraları değerli olacaksam şimdi de değerliyimdir. Buğday, buğdaydır insanlar onun en başta çim olduğunu düşünse de.
Doğa, sanat ve şiirim var. Bu yeterli değilse; ne yeterli olacak?
Normal olan kaplanmış bir yoldur, yürümesi rahattır ama onda hiç çiçek yetişmez.
Kalbimi ve ruhumu işime veririm, bu süreçte zihnimi kaybederim.
Çoğu zaman gecenin gündüzden daha canlı ve daha renkli olduğunu düşünürüm.
Başlamak belki her şeyden daha zor, ama hevesini korursan her şey yoluna girer.
İnsanları sevmekten daha sanatsal bir şey yok.
Gerekli olanı abart, bariz belirsizliği bırak.
Daha fazla kendim olmaya çalışıyorum, insanların onaylamasını veya onaylamamasını umursamadan.
İçinde “Çizemeyeceksin” diye bir ses duyduğunda, tüm imkanlarınla çiz. İçindeki ses, sessizleşecek.
Birçok şeyi sevmek iyidir, bunun içinde gerçek bir güç yatar ve her kim severse daha iyi performans gösterir, daha fazla şey başarır ve sevgiyle yapılan şey her zaman daha iyidir.
Sıklıkla ızdırap içinde olmama rağmen içimde hala sakinlik, saf bir harmoni ve müzik var.
Büyük şeyler küçük şeylerin bir araya gelmesidir.