Ah! Bu kadar okudum bu kadar öykü ya da destan duydum aşkın yolu asla düz gitmiyor.
Beklemek cehennemdir ama beklerim seni iyi kötü demeden suçlamadan keyfini.
Bu ayrılmamız hem kalış hem gidiştir ikimiz için sen ne kadar kalsan da geliyorsun benimle ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle.
Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk aşk değildir. Aşk gözle değil ruhla görülür.
Öyle körkütük bir köledir ki sevda seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.
Kimileri seviyorum der çünkü ezberlemiştir kimileri diyemez çünkü gerçekten sevmiştir.
Ne zaman sana açılacak olsam seni yalnız bulamıyorum. Şans bu ya seni yalnız bulduğumda kendimi bulamıyorum.
Âşık odur ki, Allah’tan aldığı aşk emanetini Allah’a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk’a kurbandır.
“Her şeyi senin için var ettim diyen Rabb’e, her şeyi senin için terk ettim” diyebilmektir AŞK.
Aşık odur ki, Allah’tan aldığı aşk emanetini Allah’a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk’a kurbandır.
Ah edip vahlanma. Aşk bilek gücü değil, yürektir. Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara.
Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!
Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum dersin?
Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, Tanrı’ya saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhaba putlardan uzak dur dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama.
Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.
Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.
Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgârından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın. Peki, o ne yaptı? Deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.
Aşk derdinin yağmasından gönlümü ve canımı kurtarmaya çalışmam asla; amacım çapkın gözünün dikkatini çekebilmek içindir.
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.
Aşk ayıbı zamandır aşk canın belasıdır aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezad…
Aşk bazen yeni çıkan bir filmin fragmanı gibidir. Görebileceğin tüm güzellikler yalnızca tanıtımda verilir.
Öğrendim ki… Aşk keIimesi ne kadar çok kuIIanıIırsa, anIam yükü o kadar azaIır.
Acı çekmemek için aşkı reddetmek gerekiyordu. Bu da hayattaki kötülükleri görmemek için kendi gözlerini çıkarmak gibi bir şeydi.
Aşk ahlakı! Kim bilir belki istikbalde insan müesseselerinin nazımı o olur… İnşallah olsun. -Sinekli Bakkal
Üzgünüm baba, seni aldattım! Bir başka adama aşık oldum. Senin dokunmaya kıyamadığın gülüşümü onun uğrunda soldurdum!
Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşık olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?
Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın. O kişi yaralıdır ve yara bandı olarak sizi kullanır.
Aşk başlamadan güzel bakışlarda korku olduğu zaman güzel birbirimize sezdirmemek. İçin çırpınış başkaları görmesin diye çabalayış gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman.
Aşk bir söz ve bir kez verildi mi hiç unutulmayan bir anıdır. Onun kaybolmasına asla izin vermeyin.
ÇekemeyenIere bakma, fikirIer hep ayrı oIur. Hiç bir aşkı sözIe yıkma, söz yarası ağır oIur.
Aşık olan herkes sonunda zevke ulaştıktan sonra olağandışı bir düş kırıklığı yaşayacaktır; ve bu kadar büyük bir özlemle arzuladığı şeyin diğer cinsel tatminlerden daha fazla bir şeye neden olmadığını görüp şaşkına dönecek, böylece kendisini bu ilişkiden fazla yararlanmış olarak görmeyecektir.