Milletler dostumuz, hükumetler düşmanımız olmuştu.
Haksızlığa sapıp çoğu insanın seninle beraber olmasını sağlamaktansa adaletle davranıp tek başına kalmak daha iyidir.
Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler.
Her iyi kadın erkek için mukaddes bir kalkandır.
İnsan en çok sevdiklerine ancak en iyi yapabileceği verebiliyor. -Ateşten Gömlek
İstediğin zaman seninim, istediğin yolda yürürüm. -Vurun Kahpeye
Bu toprak benim toprağım, bu kasaba benim kasabam, bunu sev, bunu muhafaza et, dedi.
Biz zavallı insanlar, kalplerimizin elinde birer oyuncaktan başka bir şey değiliz.
Aşk ahlakı! Kim bilir belki istikbalde insan müesseselerinin nazımı o olur… İnşallah olsun. -Sinekli Bakkal
…Nazım’ın yüzünde bir şey yavaş yavaş ölüyor, mavi gözleri soluyor, hayatı gidiyordu… -Handan
Muammilme Hanım, namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe demek değildir. -Vurun Kahpeye
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Onda ne kadar serseriliğe, başıboş gezmeye alışkınlık varsa o kadar da birine bağlanmak, birinin malı, kulu olmak ihtiyacı vardı. -Sinekli Bakkal
Meyhaneler sakini ol; iç, mihrapları yak, kâbeyi ateşe ver. Fakat ey insan, kendi cinsini incitme! (Sinekli Bakkal)
İnanıyorum ki, insanları sırf kuru bir adaletle muhakeme etsek, hepimizi belki kapamak lazım gelecek kadar, içimizde tehlikeli temayüller vardır. -Yolpalas Cinayeti
Başkumandanın hiç uyumadığını söylüyorlar. Dairesinde daima aynı parlak ışık, aynı gölgelerde hareket… -Ateşten Gömlek
Nefer iki sınıf, bir kısmı çocuk gibi nazlanıyor, herkesin kendisiyle meşgul olmasını istiyor. Şehit olmuş bir arkadaşın veyahut zabitin matemini yüksek sesle ağlayarak tutuyor. Öteki kısmı ziya gibi, göğsü açık, çok zaman kan içinde başının ay yıldızlı başlığı altında yanık ve kavi yüzü bir tablo gibi duruyor. Bu yüzde hiçbir şey değişmiyor, sabit ve sinirsiz gözleriyle öylece bakıyor. -Ateşten Gömlek
Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi! -Vurun Kahpeye
Eğer Tevfik, meramını anlatabilseydi sanatın yazıda değil, her an değişen hayatta olduğunu söyleyecekti. Ve eğer para denilen şeyin kıymetini bilseydi bu fırsatta âdetâ zengin olabilirdi. Fakat kazancı bir elinden giriyor, bir elinden çıkıyordu. -Sinekli Bakkal
Sabırla sükûn daima birlikte gelmez.